Psikanalizde belirti ve beden
21. Yüzyılın teknolojik ve bilimsel ilerlemesi gündelik yaşamımızı yeniden düzenledi. Sosyal medyanın bu noktadaki etkisi ilişki anlayışımızı da değiştirdi. Bu değişim birey için ideallerden ziyade bedenin, imgelerinin ve nesnelerinin temel bir referans haline gelmesine yol açtı. Bunun bir diğer sonucu ise ruhsal patolojiler ve bir patolojinin en temel yapısal unsuru olan belirtinin de biçim değiştirmesi oldu. O halde, toplumsal ve bilimsel söylemin belirtinin yapısını ve ifade biçimlerini dönüştürdüğünü söyleyebiliriz.
Geçen yüzyılda, tıbbi yaklaşımdan farklılaşarak Freud, belirtinin işlevine dikkat çekmiştir. Ruhsal bir bozukluğa işaret etmenin ötesinde belirtinin, ruhsal çatışmanın bir uzlaşısı ve tıpkı rüya gibi ruhsal gerçekliğin yapıtaşı bilinçdışı bir oluşumu olduğunu ortaya koymuştur. Peki günümüzde psikanaliz belirtiye ve güncel patolojilere dair neler söyleyebilir? Hala bir bilinçdışı öznesinden söz edebilir miyiz? Seminer süresince güncel klinik deneyimlerimiz eşliğinde bu soruları tartışmaya açacağız.